Balistik füzeler ve insansız hava araçlarını fırlatıp 24 saat içinde üç farklı ülkedeki hedefleri vuran İran Devrim Muhafızları, son yıllarda bölgesel lider güç konumunu pekiştirdi.
Önceki gün Irak ve Suriye’nin kuzeyini vuran Devrim Muhafızları, ertesi akşam Pakistan’da iki hedefe saldırdı.
Devrim Muhafızlarına yakın medya, Pakistan’ın saldırılarının geçtiğimiz haftalarda İran sınır muhafızlarını öldüren militan grup Ceyş el Adl’a misilleme olduğunu bildirdi.
Ceyş el-Adl, İran’ın güneydoğusundaki Beluc halkının hakları için mücadele ettiklerini söyleyen İranlı Sünni Beluc grubudur.
Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İran İslam Cumhuriyeti’nin hiçbir düşmanının korkusuz uyuyamayacağını açıkladı.
Ortadoğu’daki ABD üslerinin yanı sıra Tel Aviv ve Hayfa’daki İsrail üslerinin de balistik füze menzilinde olduğu açıkça belirtiliyor.
Tahran, Pazartesi gecesi Devrim Muhafızlarının Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) başkenti Erbil’i hedef alan 11 balistik füze fırlatmasıyla niyetini açıkça ortaya koydu.
Bölgesel hükümet en az dört sivilin öldüğünü ve altı sivilin de yaralandığını söyledi. Başbakan Mesrur Barzani bunu “Kürt halkına karşı işlenmiş bir suç” olarak nitelendirdi.
İran Devrim Muhafızları’na yakın Fars haber ajansı, saldırıda İsrail istihbaratına bağlı üç Mossad üssünün imha edildiğini iddia etti.
IKBY hükümeti topraklarında yabancı casusların varlığını inkar ederken İsrail sessizliğini koruyor.
Ancak Devrim Muhafızları, Kürt iş adamı Peşrev Dizayee’nin evini hedef alarak nokta atışı yapabileceğini gösterdi.
Dizayee, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesini takip eden yıllarda Falcon Group ve Empire World adlı iki şirketin sahibi ve kurucusuydu. Reuters haber ajansına göre Barzani ailesine yakındı.
Evine 4 füze isabet etti ve yerel haberlere göre saldırıda 11 aylık kızı da hayatını kaybetti.
Falcon Grubu güvenlik, inşaat, petrol ve gaz gibi çeşitli sektörlerde faaliyet göstermektedir. Kümenin güvenlik kısmı Irak’taki Amerikalı ve çeşitli Batılı temsilcilere ve şirketlere destek sağladı.
Bu nokta atışı saldırıları, Devrim Muhafızlarının yalnızca sivil yapıları değil aynı zamanda ABD liderliğindeki koalisyon üssünden sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Erbil Uluslararası Havaalanı yakınındaki askeri tesisleri de hedef alabileceğini gösteriyor.
ABD’nin, IŞİD örgütüne karşı yürüttüğü koalisyonun bir parçası olarak Erbil’in de aralarında bulunduğu Irak’ta 2 bin 500 askeri bulunuyor.
Washington, yerel güçleri desteklemek ve bir zamanlar Irak ve Suriye’nin çoğunu kontrol eden IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek için orada olduklarını söylüyor.
Ancak İsrail’in Suriye’deki son eylemleri göz önüne alındığında, bu saldırılar aynı zamanda İran’ın iç hedeflerine de hizmet ediyor.
25 Aralık’ta, İsrail’in Şam’ın eteklerinden birine düzenlediği hava saldırısında üst düzey bir Devrim Muhafızları komutanı öldürüldü.
Devrim Muhafızları, 15 Ocak’taki saldırısında Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetine balistik füzeler fırlattı. Saldırıda IŞİD ve diğer “terörist grupların” hedef alındığı belirtildi.
İdlib, muhalefetin son kalesi ve 2011’de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı düzenlenen ayaklanmayı destekleyen 2,9 milyon yerinden edilmiş Suriyeliye ev sahipliği yapıyor.
Esad, Rusya ve İran’ın askeri desteğiyle iktidarda kalmayı başardı.
Her ne kadar İdlib’i kontrol eden ana grup İslamcı grup Hayat Tahrir El Şam (HTS) olsa da, İdlib’de IŞİD ve El Kaide’nin de varlığı bulunuyor.
Devrim Muhafızları, saldırının 3 Ocak’ta İran’ın güneyindeki Kerman kentine düzenlenen saldırıya misilleme olduğunu duyurdu.
Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani’nin ölüm yıldönümünde mezarı yakınında toplanan kalabalığa iki intihar bombacısı saldırdı.
İran Devrim Muhafızları, İdlib’i hedef almak için 1.450 kilometreye kadar menzile ulaşabilen Hayber Şekan (Kale Yıkan) füzesini kullandıklarını duyurdu.
Ayrıca saldırıyı güneydeki Huzistan eyaletinden gerçekleştirdiğini de söylüyor.
Ancak Devrim Muhafızları füzeleri İdlib’e çok daha yakın olan Batı Azerbaycan eyaletinden de fırlatabilir.
Yer seçimi ve Hayber Şekan füze sistemi, İran’ın Suriye’nin sonunda İsrail’in çeşitli noktalarına ulaşma yeteneğini dünyaya göstermek istediğini gösteriyor.
